Son zamanlarda müvekkillerimiz tarafından bizlere teyit amaçlı gönderilen, sahte mahkeme kararları ve hukuk bürolarından gönderilen SMS sayılarında korkunç bir artış meydana geldi. Bu yazımızda da gerçek bir mahkeme kararını (ilamını) nasıl ayırt edebileceğinizi ve dolandırılmaktan nasıl uzak durabileceğinizi vaka analizleriyle açıklamaya çalışacağız.

A. Sahte Bir Mahkeme Kararı

–

Yukarıda yer alan mahkeme kararının sahte olduğunu hukuk profesyonelleri olarak bizler ilk bakışta rahatlıkla anlayabiliyoruz. Ancak şeklen gerçek bir mahkeme kararına benzediği için vatandaşlar tarafından çoğunlukla gerçek bir kararmış gibi yorumlanabiliyor ve dolandırılmaya yol açabiliyor. Bu kararın gerçek bir karar olmadığını nasıl anladığımızın üzerinde duralım.

• Karar içerik olarak hapis cezası öngörülen bir suç işlendiğinden bahsediyor. Bu nedenle yargılamayı yapan mahkemenin bir Ceza Mahkemesi olması gerekirdi. Ancak belgenin başlığında Asliye Hukuk Mahkemesi yazıyor.
• Kararın ikinci paragrafında değinilen Eski Sayıştay denetçilerinin konu ile hiç bir alakası yok. Sayıştay ile Ceza Mahkemeleri arasında herhangi bir görev ilişkisi yok. Dolandırıcılar burada tüm tuşlara basarak tüm resmi kurumların isimlerini eklemişler ve mağduru korkutmaya çalışmışlar.
• Kararda yer alan para cezalarının hiç birisi Kanun’da yer almıyor. Kaldı ki referans verdikleri Kanun maddeleri konuyla alakalı değil.
• Hüküm kısmında yer alan hukuki ifadeler tamamen anlamsız. Belgeyi resmi göstermeye çalışan dolandırıcılar tüm terimleri bilmeden kullanmışlar. Mesela Islah dilekçesinin bu kararda yeri yok. Veya gün içerisinde ödeme yapılmadığı takdirde hapis cezası verileceğini belirten herhangi bir kanun hükmü hukukumuzda yok.
• Ayrıca mahkeme kararının sonuna ödeme bilgileri içeren bir banka hesabı belirtilmiş. Mahkeme kararlarında bu şekilde bir banka hesabı belirtilmez. Ayrıca bu suç gerçek olsaydı bile verilecek para cezası adli nitelikte olacağı için ödeme yalnızca devlete yapılırdı. Diğer bir ifadeyle adli (ya da idari) para cezası için şahıslara ödeme yapılmaz.

Bu nedenlerle yukarıdaki kararın sahte olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Siz de bu nüans noktalarına bakarak sizinle paylaşılan kararın gerçek olup olmadığını anlayabilirsiniz.

B. Sahte Bir Dilekçe

Evet yukarıdaki dilekçede de (dilekçe demeye bin şahit lazım) birisi hakkında cinsel taciz nedeniyle ceza isteniyor. Bu kararın sahte olduğunu nasıl anlayabileceğimize bakalım.

• Bu bir ceza yargılaması olduğu halde dilekçe yine bir hukuk mahkemesine verilmiş. Bu suç tipi hukuk mahkemelerinin görev alanına girmez.
• 7258 sayılı Kanun, Bahis ve Şans Oyunlarına ilişkin bir düzenleme yapar. Dolayısıyla bu olayda olduğu gibi cinsel taciz suçu ile bir alakası yoktur.
• Uzlaştırmacı para istemez. Bu olayda ise dilekçe uzlaştırmacı tarafından verilmiş ve mahkeme masrafı adı altında bir ödeme isteniyor. Hukukumuzda bu şekilde bir prosedür mevcut değil. Uzlaştırmacı yalnızca tarafları bir araya getirir ve uyuşmazlık hakkında istişare etmelerini sağlar. Herhangi bir cezalandırma talebiyle dilekçe göndermez.
• Ayrıca dilekçelerde sağ üstte gördüğünüz gibi Adalet Bakanlığına bağlı herhangi bir logo kullanılmaz.

Tabi yukarıdaki belgede doğru olarak ifade edebileceğim hiç bir hukuki metin yok. Belge baştan sona sahteyim ben diye bağırıyor. Yine de belirttiğimiz noktalara hızlıca bir göz atarak size iletilen belgenin sahte mi gerçek mi olduğunu rahatlıkla fark edebilirsiniz.

C. Sahte Bir İddianame

Evet yukarıda da bir iddianame mi yoksa mahkeme kararı mı veya bir avukat tarafından yazılan dilekçe mi olduğu anlaşılmayan garip bir belge daha görüyoruz. Gelin bu belgenin neden sahte olduğunu inceleyelim.

• Farz edelim ki bur iddianame. İddianame zaten cumhuriyet savcısınca yazıldığı için kendi makamı olan Özel Soruşturma Bürosuna hitaben bir başlık atılamaz. Eğer ki bir cezalandırma talep ediliyorsa bu iddianamenin bir mahkemeye hitaben yazılması gerekirdi. Örneğin İstanbul Asliye Ceza Mahkemesine şeklinde.
• Reşit olmayanla ilişkiye girme suçu ve cinsel istismar suçu farklı suçlardır. Böyle bir suç işlenseydi daha ağır cezası olan cinsel istismar suçundan sevk yapılması gerekirdi. (Ayrıca belirtmeliyiz ki yukarıdaki belgede olduğu gibi çocuğa karşı cinsel taciz diye bir suç hukukumuzda yok. Çocuğun bir iradesinden bahsedilemeyeceğinden bu suç tipi cinsel istismar olarak düzenlenmiştir.)
• Ceza davalarında davacı şahıslar değil, Kamu Hukukudur. Dolayısıyla davacı kısmında Kamu Hukuku ya da K.D. yazması gerekirdi.
• Cinsel dokunulmazlığa karşı olan suçlar uzlaştırma kapsamında değildir. Bu nedenle bu suçlar için bir uzlaştırmacı atanmaz.
• Cumhuriyet savcısı iddianameyi mahkemeye gönderse dahi maddi ya da manevi olarak hükmedilecek tazminat isteminde bulunmaz.

D. Kargoyu Teslim Almama Nedeniyle İcra Takibi

Son zamanlarda en popüler dolandırıcılık yöntemlerinden birisi de kapıda ödemeli olarak sipariş verilen ürünlerde siparişi veren kişinin kargoyu almaması durumunda hakkında icra başlatılacağı ifade edilerek korkutulmasıdır. En son söyleyeceğimizi en başta ifade etmemiz gerekirse kargoyu teslim almamak suç değildir ve herhangi bir cezası yoktur. 

Vermiş olduğunuz kargoyu teslim almadığınız takdirde kargo göndericiye geri döner. Tüketici olarak ürünü teslim almaktan vazgeçme ve cayma hakkınızı kullanmakta özgürsünüz. Böyle bir durumda hakkınızda icra takibi başlatılacağı ifade edildiğinde çekinmemeniz gerekiyor. Evet, hakkınızda icra takibi başlatılabilir fakat bu hukuki bir zemine dayanmadığından itirazınız ile beraber takip duracaktır. Yalnızca hakkınızda açılan icra takibine 7 gün içerisinde itrazda bulunmayı unutmamalısınız. Endişelenmezi gerektiren başka herhangi bir durum olmadığını rahatlıkla ifade edebiliriz.

E. Ne Olduğunu Anlamadığımız Bir Mesaj

Yukarıdaki örnekte de bir vatandaş modellik için bir ajansa online olarak başvuruyor ve kendisinden kayıt ücreti adı altında 1200 TL isteniyor. Kendisi de bu ödemeyi yapmak istemeyince bu şekilde bir mesaj alıyor. Uzun uzun açıklanacak bir durum olmadığından bir cümleyle konuyu geçelim. Sözleşmeye aykırılık durumunda ortada ceza hukukunun kapsamına giren bir durum olmadığından ceza mahkemelerinde dava açılması mümkün değildir. 

SONUÇ

Yukarıdaki örnekler tarafımıza iletilen belgelerin küçük bir kısmını oluşturmakta. Fakat hepsi benzer şekilde olduğundan sizleri aydınlatmak adına verdiğimiz örneklerin yeterli ve faydalı olduğunu ümit ediyoruz. Benzer durumlarda elinizdeki evrakı ne şekilde değerlendirmeniz gerektiğini umuyoruz ki ifade edebilmişizdir. Lütfen sizinle paylaşılan belgeye binaen bir ödeme yapmadan önce belgenin orijinalliğini kontrol etmeyi unutmayın.