Tahmini Okuma Süresi: 9 dakika

Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 03.05.2018 tarihinde yapılan final sınavına yönelik pratik çalışmadır.

OLAY

KONTRA İnşaat ve Sanayi A.Ş., kapalı bir şirket olup, tüm pay senetleri nama yazılıdır, Şirketin sermayesi 300.000 TL olup, payların her biri 1 TL (bir Türk Lirası) itibarî değerdedir. Esas sözleşmede Burhan Uçar %60 paya, Ceren Cunda %35 paya ve Deniz Deren %5 paya sahip olmak üzere paylar ayrılmış ve Burhan Uçar’ın payı 5 (beş) oy hakkına, Ceren Cunda ve Deniz Deren’in payları ise I(bir) oy hakkına haiz olduğu hüküm altına alınmıştır. Anılan esas sözleşmede “Şirket pay sahiplerinin inşaat mühendisi olmaları zorunludur.” hükmüne de yer verilmiştir. 14.03. 2018 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısına Burhan Uçar katılmamış ve toplantıda on beş gün içinde yeni bir toplantı yapılmasına karar verilmiştir. 29.03.2018 tarihinde yapılan bu toplantıda, toplantıya katılan Ceren Cunda’nın olumlu oyu ile, şirketin bir işletmeyi devralabilmesi maksadıyla yeni pay taahhüdü yoluyla sermaye artırımı kararı alınmıştır. Genel kurulda şirket sermayesinin 300.000 TL’den 1.000.000 TL’ye çıkarılmasına ve şirket esas sözleşmesinin sermaye maddesinin bu şekilde tadil edilmesine karar verilmiştir. ilgili genel kurul kararında “önceki sermayeyi teşkil eden 291.000 TL nakden ödenmiştir.” olarak tutanağa geçirilmiştir. Deniz Deren nakdi bedellerinin %3’ünün henüz ödenmediğinden bahisle sermaye artırımı yapılamayacağını ileri sürerek karara karşı çıkmıştır. Aynı genel kurul toplantısında Deniz Deren’in payı lehine yönetim kuruluna üye seçimi için 10 oy hakkının tanınmasına dair esas sözleşmeye hüküm eklenmesine karar verilmiştir.

Burhan Uçar payını devretmek üzere oto galerici Ali Can ile hisse devir anlaşması yapar. Burhan Uçar devir anlaşmasını KONTRA inşaat ve Sanayi A.Ş.’nin yönetim kuruluna ibraz ederek kendi payını Ali Can adına kaydedilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasını talep eder. Ali Can takip eden olağanüstü genel kurul toplantısına katılmak istemektedir.

Burhan Uçar’ın payını devrettiğini duyan Ceren Cunda payını inşaat mühendisi Erdem Eren’e devretmeye karar vermiş ve ikili aralarında devir anlaşması akdetmişlerdir. Erdem Eren, payın  bedelini Burhan Uçar’a öder ancak pay senetleri kendisine teslim edilmez. Pay bedelinin  ödenmesiyle Ceren Cunda KONTRA inşaat ve Sanayi A.Ş.’nin yönetim kuruluna başvurarak payın Erdem Eren adına pay defterine kaydedilmesini talep eder. KONTRA İnşaat ve Sanayi A.Ş. yönetim kurulu, pay devrini kabul eder; Erdem Eren’e devredilen payın pay defterine kaydına karar verir. Alınan karar neticesinde pay, Erdem Eren adına pay defterine kaydedilir.

SORULAR

Şirket esas sözleşmesinde Burhan Uçar’ın payına 5 (beş) oy hakkı ve Ceren Cunda ve Deniz Deren’in paylarına 1 (bir) oy hakkı tanınmasının hukuki niteliğini açıklayınız.  

Soruda değerlendirilmesi istenen kurum imtiyazlı pay müessesesidir.

Anonim şirketlerde kural olarak TTK m.434/2’ye göre her pay sahibi sadece bir paya sahip olsa da en az bir oy hakkını haizdir.

TTK m.478/1’e göre ilk esas sözleşme ile veya esas sözleşme değiştirilerek bazı paylara imtiyaz tanınabilir. Bu madde ile paylara esas sözleşme ile imtiyaz tanınabileceği gibi sonradan esas sözleşmenin değiştirilerek de paylara imtiyaz tanınabileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı maddenin ikinci fıkrası ise imtiyazın kâr payı, tasfiye payı, rüçhan ve oy hakkı gibi haklarda, paya tanınan üstün bir hak veya kanunda öngörülmemiş yeni bir pay sahipliği hakkı olduğunu düzenlemiştir. Diğer bir ifade ile bu madde imtiyazlı payın, adi paya göre daha üstün ve etkili bir konumda olduğunu ifade etmektedir.

Örneğin TTK m.479’a göre oy hakkı konusunda imtiyaz tanınmış bir pay için normalde eşit itibari değerdeki payların oy sayısı aynı iken tanınan imtiyaz sayesinde bu payların üstünlük kazanarak daha fazla oy sayısına sahip olmaları mümkündür. Mesela X kişisinin payının 10 oy hakkına haiz olduğu esas sözleşme ile hüküm altına alınırsa bu durumda iki paya sahip olan X’in genel kurulda 20 oy kullanacağını ifade edebiliriz.

TTK m.479/2’ye göre oyda imtiyaz hakkı en fazla on beş oy hakkı ile sınırlandırılmaktadır ancak bu sınırlama kurumlaşmanın gerektirdiği veya haklı bir sebebin ispatlandığı durumlarda uygulanmaz. Bu iki hâlde, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin, kurumlaşma projesini veya haklı sebebi inceleyip, bunlara bağlı olarak, sınırlamadan istisna edilme kararını vermesi gerekir. Projede yapılacak her değişiklik mahkeme kararına bağlıdır. Kurumsallaşmanın gerçekleşmeyeceğinin anlaşıldığı veya haklı sebebin ortadan kalktığı hâllerde istisna etme kararı mahkeme tarafından geri alınabilir.

Olağan genel kurul toplantısına Burhan Uçar katılmış olsaydı bu toplantıda 5 oy hakkını kullanabilir miydi? Kullanabilirse Nasıl?

Bir önceki soruda da ele aldığımız TTK m.479’un üçüncü fıkrası oyda imtiyazın kullanılamayacağı kararları “esas sözleşme değişikliği” ve “ibra ve sorumluluk davası açılması” şeklinde belirtmiştir. (Kanunun ilk halinde işlem denetçilerinin seçimi durumunda da oyda imtiyaz hakkı kullanılamamaktaydı ancak 6335 sayılı kanunun 43. Maddesi ile 479. Maddenin b bendinde düzenlenen bu husus yürürlükten kaldırılmıştır.)

Esas sözleşmede taahhüt edilmiş olan rakamın iç ya da dış kaynaklarla yükseltilmesi “esas sermaye artırımı” olarak nitelendirilir. Bu rakam şirket esas sözleşmesinde gösterilmiş olduğu için sermaye artırımı bir esas sözleşme değişikliğidir. Bu nedenle Burhan Uçar esas sözleşmenin değiştirilmesi durumunda TMK m.479/3 gereği oyda imtiyaz hakkı etkisizleştiğinden toplantıya katılsaydı 5 oy hakkını kullanamayacaktı.

Sermayenin nakdi bedellerinin %3’ünün henüz ödenmediğini ileri sürerek Deniz Deren karara karşı çıkabilir mi?

TTK m.456/1 iç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermayenin arttırılamayacağını hüküm altına almıştır. Ancak aynı madde sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olmasının sermaye artırımına engel teşkil etmeyeceğini belirtmiştir.

Olayda şirketin bir işletmeyi devralabilmesi maksadıyla yeni pay taahhüdü yoluyla sermaye artırımı kararı alındığı belirtilmiştir. Yeni pay taahhüdü yoluyla sermaye artırımı iç kaynaklardan yapılan bir sermaye artırımı olmayıp dış kaynaklardan sermaye artırımıdır. Bu nedenle anılan maddece payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermayenin arttırılamaması gerekir. Ancak olayda nakdi bedellerin %3’ünün ödenmediğinin belirtilmesi TTK m.456/1’e göre önemli sayılmayan tutar kapsamında değerlendirilebilecek ve bu sebeple Deniz Deren’in savı bir engel teşkil etmeyecektir.

Genel kurul toplantısına katılmayan Burhan Uçar’ın sermaye artırımına karşı herhangi bir savunması mevcut mudur? Nasıl?

Burhan Uçar imtiyazlı pay sahibi olduğu için bu soruda değerlendirilmesi gereken müessese TTK m.454’te düzenlenen “imtiyazlı pay sahipleri özel kuruludur” (İPSÖK).

Genel kurulun esas sözleşmenin değiştirilmesine, yönetim kuruluna sermayenin arttırılması konusunda yetki verilmesine dair kararıyla yönetim kurulunun sermayenin arttırılmasına ilişkin kararı imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal edecek nitelikte ise bu karar anılan pay sahiplerinin yapacakları özel bir toplantıda alacakları bir kararla onanmadıkça uygulanamaz.

Bu düzenlemeye göre esas sermaye sisteminin olduğu şirketlerde genel kurul tarafından esas sözleşme değişikliği yapılırsa veya genel kurul tarafından yönetim kuruluna sermaye artırımı için yetki verilir ve yönetim kurulu sermaye artırımına giderse ve bu düzenlemeler imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal edici nitelikte ise alınan kararların yürürlüğe girebilmesi için imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun yapacakları bir toplantıda kararları onaması gerekir. Aksi halde alınan kararlar uygulanmaz.

Yönetim kurulu, en geç genel kurul kararının ilan edildiği tarihten itibaren bir ay içinde özel kurulu toplantıya çağırmak zorundadır. Aksi hâlde, her imtiyazlı pay sahibi yönetim kurulunun çağrı süresinin son gününden başlamak üzere, on beş gün içinde, bu kurulun toplantıya çağrılmasını şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden isteyebilir. Açılacak bu dava genel kurul kararının onaylanmasına olumsuz oy kullananlara karşı yöneltilir.

Yönetim kurulu, özel kurulun onaylamama kararı aleyhine, karar tarihinden itibaren bir ay içinde, genel kurulun söz konusu kararının pay sahiplerinin haklarını ihlal etmediği gerekçesi ile, bu kararın iptali ile genel kurul kararının tescili davasını, şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açabilir.

Genel kurulda, imtiyazlı payların sahip veya temsilcileri, esas sözleşmenin değiştirilmesine, toplantı ve karar nisabına uygun olarak olumlu oy vermişlerse İPSÖK’ün ayrıca toplanmasına gerek yoktur.

Yukarıda verdiğimiz bilgileri olaya uyarlamak gerekirse Burhan Uçar’ın imtiyazlı pay sahibi olması, sermaye artırımının bir esas sözleşme değişikliği olması ve alınan kararın onanması için İPSÖK kararına ihtiyaç duyulması sebebiyle Burhan Uçar TTK m.454 kapsamında bir savunma yapabilecek ve bu nedenle sermaye artırımı uygulanamayacaktır.

Deniz Deren lehine yönetim kurulu üye seçimi için 10 (on) oy hakkı tanınabilir mi?

Deniz Deren %5 paya sahip olduğu için azlık durumdadır. TTK m.434/4 azlıkta kalan pay sahiplerinin şirket yönetiminde daha etkin olması ve temsil edilebilmesi amacıyla birikimli oy sistemini halka açık olmayan anonim şirketler için de mümkün kılmıştır.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Halka Açık Olmayan Şirketlerin Genel Kurullarında Birikimli Oy Kullanımına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ m.5/1-b ve c hükümlerine göre esas sözleşmede yönetim kurulunda belirli grupların temsil edilmesine ve/veya yönetim kurulu üyeliğine aday önerme hakkına ilişkin hükümlerin bulunması ve paylara oyda imtiyaz tanınmasına ilişkin hükümlerin bulunması durumları hariç birikimli oy kullanılması mümkündür.

Olayda esas sözleşmede Burhan Uçar lehine oyda bir imtiyaz tanındığı ve bunun esas sözleşmede hüküm altına alındığı görülmektedir. Bu yüzden Deniz Deren’e yönetim kurulu üye seçimi için 10 oy hakkı tanınması mümkün değildir.

Soruya verilen bu cevabın kafanızı karıştırması normal. Yukarıda birikimli oyun kullanılmasına engel olan iki şarttan bahsettik. Bu şartlardan birisi de TTK m.479’da düzenlenen esas sözleşmede paylara oyda imtiyaz tanınmasına ilişkin hükümlerin bulunmasıdır. Olayın ilk paragrafını okursanız burada Burhan Uçar’ın payının 5 oy hakkına sahip olduğu belirtilmekte. İşte esas sözleşmede bu şekilde bir oyda imtiyazın bulunması yukarıda zikrettiğimiz tebliğin 5. Maddesindeki birikimli oy kullanmaya istisna teşkil eden durumlardan birisini oluşturmakta. Bu durumun sebebi imtiyazlı oyun üstünlüğünü korumaktır. Yönetim kurulu üye seçimi için birden fazla oy tanınması bir imtiyaz değil, haktır.

Ali Can payı iktisap etmiş midir? Nasıl? Genel kurul toplantısına katılabilir mi?

Belirtildiği üzere KONTRA İnşaat ve Sanayi A.Ş. kapalı bir şirket olup tüm payları nama yazılıdır. Ayrıca şirket esas sözleşmesinde pay sahiplerinin inşaat mühendisi olmalarının zorunlu olduğu hüküm altına alınmıştır.

TTK m.490 kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebileceklerini hüküm altına almıştır.

TTK m.491 ise bedeli tamamen ödenmiş nama yazılı payların ancak şirketin onayı ile devrolunabileceğini hüküm altına alarak kanuni bağlamı düzenlemiştir.

TTK m.493/2 ise pay sahipleri çevresinin bileşimine ilişkin esas sözleşme hükümleri, şirketin işletme konusu veya işletmenin ekonomik bağımsızlığı yönünden onayın reddini haklı gösteriyorsa, önemli sebep oluşturur şeklinde bir düzenleme yapmıştır.

Olayda pay sahiplerinin inşaat mühendisi olmalarının zorunlu olduğu şirket esas sözleşmesinde belirtilerek TTK m.493/2’de anılan düzenleme yapılmıştır. Şirketin inşaat ve sanayi alanlarında faaliyet göstermesi nedeniyle işetme konusuyla alakalı olacak şekilde esas sözleşmede pay sahiplerinin inşaat mühendisi olmasını zorunlu kılan düzenleme TTK m.493/2’ye göre önemli bir sebeptir. Bu nedenle söz konusu devir bağlam hükümlerine takılacak ve genel kurul tarafından reddedilecektir. Devir gerçekleşmediği için TTK m.494 gereğince payların mülkiyeti ve paya bağlı her türlü hak devredende kalacaktır.

Tüm bu bilgileri göz önünde bulundurduğumuzda Ali Can’ın payı iktisap etmediğini, bu nedenle nama yazılı payı elinde bulundursa dahi genel kurul toplantısına katılamayacağını söyleyebiliriz.

Erdem Eren payı iktisap etmiş midir? Payın devri geçerli midir?

TTK m.490/2’ye göre hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir. Pay defterine kayıt ise kurucu değil, açıklayıcı niteliktedir. Diğer bir ifadeyle burada devrin geçerli olması için gerekli olan husus nama yazılı pay senedinin ciro edilip teslim edilmesidir.
Bu nedenle Eren Erdem payı iktisap etmemiştir. Payın devri geçersizdir.